YARATICIMIZA YAKINLAŞMA FIRSATIMIZ : TEVBE

"(Resulüm)De ki,ey kendi aleyhlerine (günahta)haddi aşanlar,Allah'ın rahmetindn ümidini kesmeyin.Çünkü Allah(tevbe ve iman etmek şartıyla)bütün günahları affeder.Şüphesiz,O,Çok yargılayıcı ve çok esirgeyicidir.(Zümer Suresi,35)

"(Ey iman edenler),Rabbinizden mağfiret dileyin,sonra Ona tevbe edin."(Hud Suresi,3)

   Tevbe günahı temizler,kulu   Hakk'a yaklaştırır.Kalplerde açılan yaraları tedavi eder.Kataılaşan kalbi yumuşatır.Akmayan göz yaşlarını pınarları akıtır.Eğer tevbe hakiki olursa,gözyaşı peşinden gelir.Yoksa bağıra çağıra,tekrar tekrar yapılan tevbe dil tevbesidir.Allah c.c.laf değil,hal istiyor.

    Tevbe,kelime olarak"bir şeyden geri dönmek"manasındadır.Bu manada günahtan pişmanlıkla dönüp,Allah Teala'ya yönelmek tevbedir.Yani,"Günahtan pişman olarak bir daha işlememeye karar ver.Günah yüzünden Hakk Teala ile arana giren perdeleri idrak et"demektir.

    Her bir günah,pencerelere asılan perde gibidir.Bir günah bir kat perdedir.Bir daha işlenirse iki kat perde olur.Tuğla ile örülen duvar gibi,çelik kaplanmış gibi olur.Şu halde tevbe geciktikçe,kul Allah'tan uzaklaşır ve nasihat tesir etmez olur.Allah'ın emrine hoşluk,muhabbet ve tatlılıkla bakmaz.Gözünde manevi şaşılık olur,idrak kalınlaşır,anlayış gider.

   Beyaz elbise hiç yıkanmadan sürekli giyilse,bir gün deriden beter olur ki kokudan yanına varılmaz.İnsanın kalbi bu elbiseden daha nazik ve narindir.Nur-u İlahi ile donanmaya layıktır.Ama devamlı işlenen günahlarla inceliği yitirir,kasveti kalınlaşır,ahlakı sertleşir,yumuşaklık yerine anlayışsızlık meydana gelir,mümin kardeşlerine karşı merhamet yerine gaddarlık başlar.Günahla katılaşmış tevbesiz kalbin durumu,atın ayağının nallanmasına benzer.Atın ayağı da vücudun bir parçasıdır.fakat yaradılışı gereği öyle kalındır ki,nalın çivisi üç-beş santim içine çakılır da at bunu hissetmez.

  Bizim kalbimiz at ayağı gibi olmamalı.Manevi tırnakları katır tırnağı gibi kalınlaştırmamak lazım.Aksi halde nesihat çivi gibi çakılsa bile hissetmezsin.merhamet edemezsin,çoluk çocuğuna şefkatle bakamazsın.O sertlikle sıla-i rahmi bile keser,ana babaya asi olur.Berat ve Kadir Gecelerinde milyonlarla kişi affolurken,sen hiçbir şey elde edemezsin.Yani Kadir gecesinin nuru bile kalbini delmez.Sonuçta,her bir günah başka günaha götürür.Her bir isyan diğer bir isyanı çeker.Ve idraksız,anlayışsız,görünüşte insan,gerçekte hayvan suretine girersin.

   Tevbe ile aynı manada kullanılan istiğfar,kişinin günahları için Allah'tan bağışlanma dilemesidir. İnsan,imanının olgunlaşmasını,ahiretinin selameti,kulluğunun tatlanması için tevbe ile yükümlüdür ki,tevbe bütün Ümmet-i Muhammed'e farz-ı ayındir.Ayrıca yapılmasında çok büyük faydalar ve müjdeler,yapılmamasında da çetin azaplar ve cezalar vardır.Kafir küfründen,Mü'min gafletinden,asi ve günahkar da günahından tevbe ile arınır.

  Unutmamak lazımdır ki,günah ve kabahat kemalat bakımından imana noksanlık geitiri.İmanın hakikatını bozmaz ama faziletini,kemal makamındaki derecesini aşağıya düşürür.Günahta ısrar etmek kalbin kasvetinin,anlayışsızlığın artmasına;en sonunda da tevbe kapısının kapanmasına vesile olur.

Allah Teala hepimizi layıkıyla tevbe edenlerden eylesin.

Sevgili Peygamberimiz bir Hadis-i şeriflerinde:"Ey insanlar,Allah'a tevbe ve istiğfar ediniz.Zira ben,günde yüz defa tevbe ediyorum."(Riyazü's-salihin,Terc.c.1,s.19)

Başka bir Hadis-i Şeriflerinde:"Can boğaza gelmedikçe Allah,yapılan tevbeleri kabul eder."(el-Heysemi,c.4,s9)

"Günahlarından gerçekten tevbe edenler hiç günah işlememiş gibi olurlar."(Ramuzü'l-Ehadis,s.197)