ŞİRK

     Şirki,"kainatta işlenen en büyük zulümdür"(Lokman/13)diye tarif ediyor Yüce Allah ve bu zulmün tehlikelerine şöyle dikkat çekiyor:

"Şirk,terkedilmeyince affedilmeyen tek günahtır."  "Şirke giren,koyu bir sapıklığa düşer."(Nisa/116)       "Şirk,sahibini Cehennem'e çeker."(En'am/72)           "Şirk,hayır amelleri yakar,yok eder."(En'am/88)      Tevhid ve Rahmet Peygamberimize(a.s.)kulak verelim:"Kim Allah'a bir şeyi şirk koşmadan ölürse Cennet'e girer.Kim de Allah'a hergangi bir şeyi ortak koşarak ölürse,ateşe girer."(Müslim,Ahmed) "Size en büyük  günahları haber vereyim:Allah'a şirk koşmak,anne-baba hukukunu çiğnemek,yalan yere yemin etmektir."(Buhari,Müslim,Tirmizi,Ahmed) "Günahların en büyüğü,seni yaratan Rabbine her hangi bir varlığı eş koşmandır."(Buhari,Müslim,Tirmizi)   "Allah Teala,kıyamet günü kendisine ortak koşan kimseyi ortak koştuğu şey ile başbaşa bırakıp ona:'Git ! Kim için amel ettin ise karşılığını ondan iste !'der."(Tirmizi,Müslim,Zühd,Ali Nasıf)

  "Allah'u Teala buyuruyor ki:'Ey kulum ! bana ibadet ettiğin ve benim rahmetimi beklediğin sürece,halin ne olursa olsun seni affederim.Ey kulum ! Huzuruma yer dolusu günahla gelsen,ancak bana hiç bir şeyi ortak koşmamış olsan,ben seni yer dolusu mağfiretimle karşılarım."(Ahmed,Münziri)

   Şu halde bu derece önemli ve tehlikeli olan ŞİRK nedir?

    Şirk,kulun Allah'tan başka bir varlığı O'na eş koşması,o varlığı Allah'a denk görmesi,onda ilahlık özelliklerinin ve yetkilerinin bulunduğunu düşünmesi veya onu Allah'ın yanında yardımcı kabul etmesi,Allah'a yapılacak taat ve teslimiyeti ona göstermesidir.Kısaca şirk,hürmeti ibadete çevirmek,halkı Yüce Halika benzetmek,basit eşyayı ilah gibi sevmek,kul ile Rabb arasında ki farkı görmemektir.

    Şirk,bu alemde işlenen en büyük günahtır.Yoktan var edilmiş bir varkıl nasıl Yüce Yaratıcı'nın yerine konulabilir?Kul nasıl Ma'bud olur?Bir kimse kendisini yaratan ve yaşatan Allah'u Teala'yı unutup başkasına kulluk ederse,yüce Rabbine karşı en büyük edepsizliği yapmıştır.Şirke düşen kimse,onu tamamen terk edip gerçek imana gelmedikçe Allah kendisini affetmeyecektir.

          ŞİRKE DÜŞÜŞ NOKTALARI

     Şirk alet edilen varlık,bir peygamber olabilir.Ayrıca bir melek,veli,insan,cin,hayvan,taş,ağaç,ateş,ay,güneş,yıldız veya başka bir varlık şirke sebep olabilir.Dünya tarihinde bunların hepsi olmuştur.Günümüzde de değişik şekilleri ile şirke ve küfre düşülüyor.Bugün gelişen teknoloji,şükre değil şirke araç ediliyor.Bunun özel olarak incelenmesi gerekir.

         ŞİRKİN SEBEPLERİ

   Allah'u Teala'nın bazı varlıklara verdiği üstün özellikler kulları cezbetmiş;onlarda ortaya çıkan ilahi tecellilere bakıp bir kısım cahiller onları ilah zannetmiştir.Şeytan,kendisi Allah'u Teala'yı inkar etmediği halde,bütün şirk ve inkar yollarını kullara süsleyip onları teklikeye sokuyor,sonra kenara çekilip:"Ey ahmaklar bu yaptığınız ne tuhaf şetdir !"diye gülüp onlarla alay ediyor.

   Şirke düşen kimseler,çok çeşitli yollardan şirke dalarlar.Bazıları Allah'a eş koştuğu varlığı Allah'ı sever gibi sever.Ondan Allah'tan korkar gibi korkar.Onu Allah'ı yüceltir gibi yüceltir ve ona hürmetini ibadete çevirir.Allah'a ait yetkileri ona verir;o,helali haram,haramı helal yapsa,buyun eğer ve teslimiyet gösterir.

   Bazıları,şirk koştuğu varlığı Allah'ın işlerine yardımcı görür;Allah'ın yardımcılara ihtiyacı olduğunu,kainatı onların desteğiyle idare ettiğini düşünür.

    Bazıları,şirk koştuğu varlığın,kainatın işlerinde kendi başına yetkili ve etkili olduğuna itikat eder.Bazıları,Alemlerin Rabbine ait yetki ve tasarrufun bir kısmının şirk koştuğu varlıkta bulunduğunu zanneder.Ondan ister,ona bağlanır,onsuz Allah'a gidilemeyeceğine inanır.

    Bazıları,şir koştuğu varlığı Allah'ın oğlu,kızı,bir parçası kabul eder;onun Yüce Allah ile bütünleştiğini,ondan ilahlık özelliklerini aldığını zanneder.

     Şirkin bu kısımları açık şirktir ve sahibi kesin müşriktir.Müşrikler,yerleri ve gökleri yaratanın Allah olduğunu söylerler,ancak yukarıda sayılan şekillerde Allah inancını bozar,değiştirir,bir çeşit küfre girerler.Allah'u Teala bütün şirk çeşitlerinden uzaktır.Onu bütün noksan sıfatlardan tenzih ederiz.

     Şirkin bir de GİZLİ olanı vardır ki,Allah resulu(a.s.)ona "riya"diyor.Riya,Allah için yapılacak ibadet veya işi,kul için yapmak,Allah'ı unutup onlardan karşılık ummaktır.Buna kısaca gösteriş denir.Bugün müslümanların müptele olduğu şirk,daha çok bu gizli şirktir.

    Şirkin tek sebebi,Yüce Yaratıcı'yı tanımamaktır.Onu tanımada asıl rehber Peygamberlerdir.Son Peygamberin (a.s.)önümüze koyduğu ölçü,Kur'an ve Sünnettir.Sadece aklı ve nefsiyle bu yolda gidenler hep şaşırdılar,yanıldılar.Kul ile Rabbi,yaratılan ile yaratıcıyı birbirine karıştırdılar.

   SEBEPLER PERDESİ ŞİRK

   İnsanlar çoğunlukla sebepler perdesine takılıyor.Allah'ın rahmet ve nimetlerini alıyor,kullanıyor,fakat asıl vereni unutuyor.Sebepleri işin merkezine koyuyor,sonra onları gözünde büyütüyor,yaratılan bir şeyi yaratıcı zannedip şirke giriyor.Esasen şükür sebebi olacak bir şey,şirke alet ediliyor.Şu hadise bu konuda güzel bir örnektir: Zeyd biHalid el-Cüheni(r.a.)anlatıyor:

Resulullah(a.s.)bize Hudetbiye'de,gece yağmış bulunan yağmurun ıslaklığı üzerinde sabah namazı kıldırdı.Namazı bitirince ashabına dönerek: "Biliyormusunuz Rabbiniz ne buyurdu ?"diye sordu.Cemaat :     "Allah ve Resulu daha iyi bilir."dediler.Resulullah(a.s.)kendisi açıkladı: "Allah şöyle buyurdu:Yağan yağmur sebebiyle kullarımdan bazıları bana inandılar,bazıları inkara düştüler.Onlardan'bu gece Allah'ın fazlı ve rahmetiylr yağmura kavuştuık'diyenler,bana inanıp yıldızların kendi başlarına yağmur yağdırdığını inkar ettiler.'Şu yıldız ve bulut tarafından yağmura kavuştuk'diyenler ise,yıldızların kendi başlarına yağmur yağdıracağına inanıp beni inkar ettiler.Yağan yağmur sebebiyle insanların bir kısmı şükre,bir kısmı küfre girdiler."(Buhari,Müslim,Ebu Davud,Nesai)

   İmam Müslim'in rivayetinde hadis şu şekilde bitiyor:"Kullarıma ihsan etmiş olduğum nimet yüzünden bir kısmı(beni unutarak)'yıldızlarla yağmura kavuştuk,bizi yıldız ve yağmurlar suladı'diyerek küfre(ve şirke)  düştüler."

  İşte bütün şirk çeşitleri böyle oluşmaktadır.Sebebe bakanlar asıl vereni unuturlarsa,Peygambere "Allah'ın oğlu"kamil bir veliye "Allah'ın sağ kolu"diyebilirler,diyorlar da...Çünkü onlarda gördükleri ilahi tecellileri,üstün özellikleri,güzellikleri;onlar vasıtasıyla elde ettikleri rahmeti,manevi nimetleri,feyzi,aşkı,nuru şahıslara mal ediyor,kendilerinden kaynaklandığını zannediyor ve onların gözünde ilahlaştırıyorlar.Halbuki bu hale ne bir Peygamber,ne de herhangi bir veli razı değildir.Kainatın Efendisi Hz.Resulullah(a.s.),ümmetinin düşebileceği bu tehlikenin yolunu şöyle kapamıştır:

  "Hristiyanlar'ın İsa b.Meryem'i batıl yere methettikleri(ve ilah derecesine yükselttikleri)gibi beni yükseltmeye kalkmayın.Ben ancak bir kulum.Bana:'Allah'ın kulu ve Resulu'deyin."(Buhari,Ahmed,Darimi)       "Ey insanlar !Sözüznüzü dikkatli söyleyin.Sakın şeytan sizi basit(hevai)şeylere sevk etmesin.Ben,Abdullah'ın oğlu Muhammed ve Allah'ın Resuluyüm.Vallahi,sizin beni Allah'ın yücelttiğinden daha yükseğe çıkarmanızı sevmem !"(Ahmed,İbnı Kesir)

    Ümmete geren iş,Peygamberine kıymet biçmek,derece tayin etmek değil,Allah'ın ona verdiği kıymeti anlamak ve kendisini Allah için sevip itaat etmektir.Önündeki mürşidi için müridin yapacağıda aynı şeydir.

Ey Mürid ! Muradın Allah rızası ise,vazifen takva yolunda önündeki mürşidin izinden yürümek olsun,onu yüceltmek değil.Kulları yücelten ve alçaltan sadece Allah'u Teala'dır.Sen,vazifenle meşgul ol.

Allah için sevenlere selam olsun